Türkiye ‘hidrojen’ çağını İstanbul’dan başlattı!...
Hidrojenle çalışan ‘yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı’, enerjisini hidrojenden karşılayan mobil ev ile hidrojen yakıtlı golf aracı, scooter ve forklift, Bakan Güler ve Başkan Vekili Selamet tarafından kamuoyuna tanıtıldı. Bakan Güler, “Artık enerji bağım
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şirketlerinden İDO’nun Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojisi Merkezi (ICHET) işbirliğiyle başlattığı ‘hidrojenle çalışan yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı’ ve diğer hidrojen projeleri, İDO’nun Yenikapı Merkez Binası’nda düzenlenen törenle kamuoyuna tanıtıldı. Törene Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkan Vekili Ahmet Selamet’in yanı sıra, UNIDO-ICHET Genel Direktörü Mustafa Hatipoğlu, İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, BELBİM Genel Müdürü Ahmet Kazokoğlu, Çukurova Makine Genel Müdürü Mustafa Yapıcı ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Türkiye’nin ilk pratik uygulaması olan ve İDO’nun Yenikapı Merkez Binası’na kurulan temiz enerji teknolojisi sayesinde, elektrik kesintilerinde hidrojen ile çalışan yakıt pilli kesintisiz güç kaynağı anında devreye giriyor. Bakan Güler; “Türkiye’de hidrojen dönemini başlatıyoruz!...” Törende konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, artık dünyadaki enerji üretiminde Türkiye’nin de bulunduğunu belirterek, “Tanıtımını yaptığımız 5 muhteşem projeyle Türkiye’de hidrojen dönemini başlatıyoruz. Enerji bağımsızlığı savaşında Türkiye de varlığını dünyaya duyuruyor. Bu projeler Türkiye için enerji bağımsızlık savaşının en önemli hareketi” dedi. ‘Gezici Hidrojen Evi Projesi’nin tamamen yerli enerji kaynakları kullanarak enerjisini sağlandığını ve evin TEDAŞ veya BOTAŞ'tan enerji almadan güneş ve rüzgar enerjisini hidrojen enerjisine çevirerek kullanılabildiğini anlatan Bakan Hilmi Güler, projelerin çevreci uygulamaların en güzel örnekleri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu; “Laf değil, eser konuşuyoruz. Hidrojen Yakıt Pilli Forklift, Yakıt Pilli Hibrid Scooter projeleri de çevre dostu ve kendi kaynaklarımızla üretildi. Bunlar durup dururken olmadı. Hükümetimizin çok geniş vizyonlu çalışmasıyla, Uluslararası Hidrojen Teknoloji Merkezini yabancıların elinden alıp, İstanbul'da kurmakla oldu bu iş. Buna 40 milyon dolar da para saydık. Bu iş böyle kolay olmadı. 2003 yılında, senelerdir konuşulan bu merkezi buraya taşıdık. Riskini aldık, bu merkezi kurduk. Başına da bilim adamlarımızı getirdik. Dolayısıyla çalışmalar sürdü, bu merkez 5 projeyi somut ürün haline getirdi ve Türk ekonomisine sanayine hediye etti. Bundan sonra diğer çalışmalar var. Bu çalışmalar Eyüp’te hidrojen dolum tesisi olacak. Oradan hidrojenle çalışan gemilerimiz Haliç’te ve boğazda İDO'nun işletmeciliğiyle yürüyecek. Diğer ürünlerle birlikte bunları yaygınlaştıracağız. Burada temel mesele şu: Biz enerjimizde büyük ölçüde dışa bağımlıyız. Ama hükümetimiz yerli kaynaklara ve yenilenebilir enerjiye ağırlık verdi. Artık sularımız boşa akmıyor. Bunlardan 1600 proje ürettik.” Bakan Güler projede emeği geçenlere teşekkür etti En büyük atalımı hidrojenle birlikte güneş enerjisinde yapacaklarını vurgulayan Bakan Güler, hidrojen teknolojili ürünlerin 2003 yılında temeli atılan yolculuğun kilometre taşları olduğunu, buraya bilgiyle alın teriyle gelindiğini söyledi. Güler, “Buradan tekrar şu dünyaya haykırıyorum; artık enerjide Türkiye de var. Enerji bağımsızlık savaşında Türkiye de varlığını dünyaya duyuruyor. Enerjide kriz de olsa dışa bağımlılık da olsa artık yerli kaynaklarımızla, bu güneş bizde oldukça, bu rüzgar bizde oldukça, bu jeotermal kaynaklar bizde oldukça... İşte bizim bundan sonra enerjide bağımsızlık savaşını çok rahatlıkla sağlayabileceğiz” diye konuştu. Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojisi Merkezi’ni (ICHET) risk alarak kurduklarını ve başına da değerli bilim adamı Prof. Dr. Nejat Veziroğlu ile şu anda BELBİM Genel Müdürü olan Ahmet Kazokoğlu’nu getirdiklerini ifade eden Güler, “Ahmet Kazokoğlu çok güvendiğim kabiliyetli bir mühendis arkadaşımız. Şu anda BELBİM’in gelen müdürü ve AKBİL’i yapan arkadaşımız. İşte bu çok güvendiğim iki arkadaşımızı bu hidrojen merkezinin başına getirdik. Çalışmalar sürdü, şimdide Mustafa Hatipoğlu kardeşimiz burada çok önemli bir görev yürütüyor. Kendisi bu 5 projeyi somut ürün haline getirerek Türk ekonomisine ve sanayisine hediye etti. O bakımdan kendisine ve ekibini kutluyorum” şeklinde konuştu. İstanbul’da boğaz akıntısından elektrik üretilecek Tanıtım töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkan Vekili Ahmet Selamet de dünyanın geleceğini inşa edecek yeni enerji kaynağını aradığını, bu anlamda hidrojenin de önemli bir enerji kaynağı olduğunu belirterek, hidrojen enerjisinin geliştirilmesinde İstanbul’un lider rol üstlenmesinin kendileri için büyük bir mutluluk olduğunu söyledi. “İnsanlık, geleceğini şekillendirecek yeni enerji kaynağının; dünyasını kirletmeyecek kadar temiz, hayat kaynaklarını tüketmeyecek kadar verimli, dünya barışını tesis edecek kadar ucuz olmasını istiyor” diyen Ahmet Selamet, Yenikapı İskelesi’ne kurulan ‘Yakıt Pili Kesintisiz Güç Kaynağı’nın 35 bin dolara malolduğunu kaydetti. İstanbul’da 15 ay sonra denizaltı akıntısından elektrik üretilmesine ilişkin projesinin başlayacağını, ayrıca Haliç’te hizmet verecek hidrojen yakıt pilli yolcu teknesi projesinin de hızla sürdüğünü dile getiren Selamet, “Hidrojen yakıtını kullanan araçlara yönelik dolum tesisi de yapmak zorundayız. Eyüp-Feshane arasında yapacağımız dolum tesisi 2010 yılına yetiştirilecek” dedi. Çevre dostu yakıt, sessiz ve karbondioksitsiz trafik… Türkiye’nin ilk hidrojen yakıt pili uygulama projesini hayata geçirdiklerini ve İDO’nun Yenikapı Merkez Binası elektrik kesintilerinde artık, temiz yakıt hidrojen ile çalışan yakıt pilli kesintisiz güç kaynağıyla enerjisini sağlamış olacağını anlatan Selamet, konuşmasını şöyle sürdürdü; “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak biz de dünyanın bu yeni enerjisinin geliştirilmesi amacıyla önemli çalışmalar yapıyoruz. Bugün bu çalışmalarımızın bir tanesinin meyvesini almak üzere bir araya geldik. Türkiye’ye örnek olacak bu çalışmadan dolayı son derece mutluyuz. 35 bin dolara kurduğumuz bu sistemde çevreyi kirleten ve zarar veren herhangi bir gaz üretilmediğinden temiz, gürültüsüz ve çevre dostu bir teknoloji artık hayatımıza girmiş oluyor. İstanbul Enerji Şirketimizin proje ortaklığında Boğazda denizaltı akıntısından 20 KW elektrik enerjisi üreteceğiz. Bu proje 15 ay sonra devreye girecek. Ayrıca buradan elde edeceğimiz enerjiyi hidrojen enerjisine çevirerek engelliler için uygun bir aracın işletiminde de kullanacağız. Yine İETT’nin proje ortaklığını üstlendiği Hidrojen motorlu otobüs projemiz var. Bu da 18 ay sonra hizmete girecektir. Yine Haliç’te çalışacak Hidrojen Yakıt Pilli yolcu teknesi projemiz var. 2010 yılının sonbahar aylarında hizmete girecek bir proje bu. Tabii ki bu hidrojen enerjisi ile çalışan araçların bir de dolum tesisini yapacağız. Bu tesisin en büyük özelliği hem kara hem de deniz taşıtına hidrojen dolumu yapabilen bir tesis olmasıdır. 12 ay sonra hizmete girecek bu tesis Eyüp iskelesi ile Feshane arasında kurulmuş olacaktır. Zamanlamaya dikkat ederseniz bu projelerimizi 2010 yılına yetiştireceğiz. Avrupa Kültür Başkenti olarak İstanbul nasıl geçmişin en muhteşem şehirleri arasında yer almış ise hayata geçirdiğimiz bu üstün teknoloji ürünü projelerle de geleceğin kentleri arasındaki öncü rolünü üstlenecektir. İnanıyorum ki bütün bu projeler hepimiz için büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Ayrıca Dünya Hidrojen Enerji Zirvesinin 15-17 Temmuz 2010 tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezinde yapılacağını da bu vesileyle hatırlatmak istiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bu projeyi her alana yaymak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” Hidrojenle pişen kahvenin hatırı 80 yıl… Törende konuşmaların ardından Bakan Hilmi Güler ve Ahmet Selamet, projeleri incelediler. Gezici Hidrojen Evinde pişirilen kahveyi içen Bakan Güler, “Bu kahvenin 40 yıl hatırı değil 80 yıl hatırı var. Çünkü tamamen kendi kaynaklarımızla kendi vatanımızın rüzgarından suyundan elde ettik” dedi. Bakan Güler daha sonra İDO’ya kurulan sistemi inceledi. Güneş enerjisinin artık ufuktan doğduğunu söyleyen Güler, “Türk milleti görerek inandığı için uygulamaları da gösterelim istedik. Artık trafikte motor sesi, karbondioksit ve yakıtta bağımlılık yok” şeklinde konuştu. Kesintisiz güç kaynakları, beklenmeyen bir elektrik kesintisi sonucunda bilgisayar, haberleşme araçları veya diğer elektriksel donanımlarda oluşabilecek hata, iş kayıpları, kazalar yada veri kaybını önlemek amacıyla sisteme devamlı güç veren koruma amaçlı sistemler olarak tasarlandı. İDO’nun Yenikapı Terminalinin arka bahçesine kurulan 5 kW'lık kesintisiz güç kaynağı sistemi, bir yakıt pili ünitesi, hidrojen silindirleri ve DC/AC invertörden oluşuyor. Proje kapsamında yakıt pili güç kaynağı ünitesi uluslararası kaynaklardan temin edilirken, DC/AC invertör ve kabinler ICHET'in amacına uygun olarak yerel endüstriyi gelişmekte olan hidrojen enerji piyasasına dahil etmek için Türk şirketlerden tedarik edildi. Proje sayesinde elektrik kesintilerinde 5 kW'lik yakıt pili, kesintisiz güç kaynağı devreye girerek turnikeler, sesli duyuru sistemi ve bilgisayarlara elektrik sağlıyor.