Kültür ve Turizm bakanımız Sayın Ertuğrul Günay, milletvekillerimiz Sayın İdris Güllüce ve Mehmet Sekmen’in yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldılar.

Programın açılış konuşmasını yapan Ak Parti Kadıköy ilçe başkanı Sayın Muharrem Ödemiş “ Böyle hayırlı bir programa ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Demokratik açılımla birlikte Türkiye de konuşulamayan şeyler konuşulmaya başlandı. Otuz yıl evvel işlenen faili meçhul cinayetler Ak Parti döneminde ortaya çıkartıldı. Ak Parti Türkiye’ye yeni bir siyaset anlayışı getirmiştir.”dedi.

Daha sonra konuşan Milletvekilimiz Sayın İdris Güllüce yapmış olduğu konuşmasında “ Hükümetimizin yaptığı her hizmete karşı çıkma zihniyeti taşıyan bir muhalefet var. Fazla konuşup zamanınızı almak istemiyorum. Sadece size bir fıkra anlatacağım. Ne demek istediğimi daha kolay anlarsınız” dedi. Güllüce “Amerika da bir mahkûm hapiste geçirdiği günlerde bir karıncayı eğitmiş. Karıncaya ne isterse yaptırıyormuş. Tahliye olduğunda karıncasını da yanına almış ve bir bara gitmiş. Karıncasını barın üzerine koymuş ve komutlarını vermeye başlamış. Karınca adamın her dediğini yapıyormuş. Keyiflenen adam barmene, karıncasının hünerlerini göstermek için seslenmiş.

 

-         Hey barmen şu karıncaya bakar mısın? Karıncayı gören barmen bir vuruşta öldürmüş.

-         Kusura bakmayın. Bizde hiç böyle haşere olmazdı demiş.

İşte bizde ki muhalefetin yaptığı da barmenin yaptığı ile aynı” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Tüm teşkilatların coşkulu alkışları ile kürsüye gelen Kültür ve Turizm bakanımız Sayın Ertuğrul Günay “  Siyaset hayatımda beni en çok duygulandıran olay yıllar önce çıktığım Doğu Anadolu gezisiydi. Gittiğimiz yerlerdeki manzara şuydu. Ortalık toz toprak. Her taraf çöp içindeydi. Yol yok. Okul yok. Çoluk çocuk pejmürdeydi. Helikopterle ayrılıyoruz. Çocuklar tepeciklere, taşların üzerine çıkmışlar bize el sallıyorlar. Helikopter yükseldikçe aşağıdaki insanlar küçülüyor. İşte o an onların bir kuyunun içinde çırpınarak, bizi kurtarın diye bağıran seslerini duyar gibi oldum. Gözyaşlarımı tutamadım. Onlar mı istemişti orada doğup büyümeyi? Siz mi belirlediniz cinsiyetinizi? Ana dilinizi konuşmaya başlayıncaya kadar agu lisanını konuşmuyor muydunuz? Tıpkı onlar gibi. Bu vatan para ile alınmadı Kan dökülerek alındı. Çanakkale’ye gidenler bilir Karslısı, Vanlısı, Diyarbakırlısı, Türkiye’nin doğusuyla batılısı, kuzeyi ile güneylisi birlikte şehit oldular. Bir arada yatıyorlar. Bizim için anaların gözyaşları çok önemlidir. Atatürk’ün gösterdiği yolda Cihanda komşuları ve tüm dünya ile sulhu gerçekleştiren hükümetimiz şimdi yurtta DEMOKRATİK AÇILIM projesiyle sulhu gerçekleştiriyor. Eğer Nobel bir barış ödülüyse bu ödül Türkiye’ye verilmeli.”diyerek sözlerini tamamladı.