Demokraside saltanat ve padişahlık yoktur
06 Mart 2009 - Cuma
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfa'daki mitingde halka seslendi.
Başbakan Erdoğan'ın Şanlıurfa'daki mitinginde izdiham yaşandı. Alanı dolduran binlerce Şanlıurfalı vatandaş Başbakan Erdoğan'ı yakından görmek isteyince ön taraflarda bulunan yaşlılar ve çocuklar ezilme tehlikesi geçirdi.
Yoğun sevgi gösterileriyle Topçu Meydanı'ndaki mitinge gelen Başbakan Erdoğan burada halka seslendi.
Başbakan Erdoğan herkesi yürekten selamladığını belirterek, "Hepinizi yürekten selamlıyorum. Buradan Şanlıurfa'nın bütün ilçelerini canı gönülden selamlıyorum. Tabi gönlüm bu ilçelerimize tek tek gitmek ister. Ama gel gör ki bu meydanların tamamına ulaşabilmek çok zor. Fakat seçim sonrası inşallah bu ilçelerimize de gücümüz yetiğince ulaşmaya çalışacağız. Açılan bir pankartın indirilmesini isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; "Peygamberler şehrinin sakinlerini selamlıyorum. Zulmün ateşini söndüren ve ateşin ortasında gül bahçesi çıkaran bu şehri selamlıyorum. Bundan tam 1919 yılının Mart ayında işgale uğradığında boyun eğmeyi ret etti. Burada eşsiz bir istiklal mücadelesi verdi. Bütün inançlar ve yaşama üslupları tarih ve medeniyet çizgimiz burada hiç bir zaman kesintiye uğramadı. Herkes şahittir ki peygamberleri konuk eden bu şehir yer yüzünü aydınlatıyor. Şanlıurfa'nın hak ettiği hizmetlere ve itibara kazanması için sayısız eserler yaptım. Buraya ne kadar hizmet etsek eser kazandırsak azdır. Ama ne yaparsak bu bizim için bir şereftir. Şanlıurfa'da hizmet çıtasını yükseltmek için buradayız. Misafir perverliğinizden dolayı size şükranlarımı sunuyorum. Yüreklerinizi açarak doldurduğunuz bu meydanı tüm Türkiye görüyor. Sevgili Şanlıurfalılar biz Fırat'tan ve Dicle kadar coşkulu, Harran kadar bereketli bir siyasetle geliyoruz. Bildiğiniz gibi biz sizinle beraber yola çıktığımızda bu ülkede kriz, kaos karamsarlık vardı. Ama şimdi Şanlıurfa'da Türkiye'de aydınlık var ışık ve umut var. Bizim siyasetimizle, kapanan yollar açıldı. Kuruyan çeşmelerden sular aktı. Bu milletin maddi manevi öz güveni yerine geldi. Şimdi her şey Türkiye, her şey Şanlıurfa için diyoruz. Önümüzdeki 29 Mart'ta sizin iradenizle daha güçlü gelmek istiyoruz. Şanlıurfa medeniyet merkezini tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Milyonlar Şanlıurfa'yı görsün. Görsünler ki Türkiye'nin muzzam görüntüsü görmesini istiyoruz. Yer yüzünde çok az şehir hürriyetini muhafaza etmiştir. Sözlerimiz burada herkese çağrı olsun. Şanlıurfa'yı herkes görsün ve nasıl bir mirasımız olduğunu görsün" dedi.
Başbakan Erdoğan Türkiye'de yılarca siyasetçi ve yöneticilerin Ankara'nın karanlık odalarına mahkum olduklarını ifade ederek, "Halkımızın siyasetin esas meselesini anlayamadığını sandılar. Fil dişi kulelerinde kalarak halkı görmek istemediler. Bazılarını vatandaş bile saymadılar. Ucuz popülizme saydılar. Bu milletin değişim iradesi olarak ortaya çıktık. Kısa zamanda bu kurulu düzeni değiştirdik, halkımızın yüzünü güldürdük. Biz ne dedik, 'Sen Türkiye'sin büyük düşün' dedik. Biz sen Şanlıurfa'sın büyük düşün' dedik. İşimiz hizmet gücümüz millet. Ah benim Şanlıurfalı kardeşim, biz bu millete biz güzel insanların efendisi olmaya gelmedik. Biz bu millete bu güzel insanlara hizmet kar olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Çünkü biz şunu biliyoruz. Halka hizmet hakka hizmettir. Bu anlayışla bu yoldayız" diye konuştu.
Erdoğan, Ankara'da kapalı odalarda yasakçı mevzuatları düzenleyen görüşün yerine, meydanlarda halkıyla göz göze gelen, halkın taleplerini yeni bir siyaset ve yönetim anlayışı getirdiklerini anlatarak, "Siyaset lafla peynir gemisi yürütme işi değildir. Siyaset gönlünü açma işidir. Siyaset sadece slogan üretmek değil, ak olana kara çalma işi değildir. Siyaset vicdan işidir. Siyaset Ankara'dan hamaset yapma, yasakçı bildiriler okuma işi değildir. Siyaset eser verme işidir. Böyle dedik böyle yaptık.
Barış içinde yarış dedik. Bu seçimi de böyle tanımladık. İşte er meydanı kuruldu yüzümüz ak anlımız ak. İşte bunun için siyaset meydanlarında cesaretleniyoruz. Onlar ezberlerini bozamadılar. Hala eski anlayışıyla karlıklarıyla o bildikleri şarkı ve türkülerini okuyorlar. Varsın onlar bildiklerini okusunlar. Varsın onlar hala tek parti günlerini kriz ve kaosu özlemiyle devam etsinler. Ben buradan Şanlıurfa çiftçi kardeşime soruyorum. Bir zamanlar bu Baykal'ın enerji bakanı olduğunda benim çiftçi kardeşim traktörüne mazot koyabiliyor muydu? Arabasına benzin alabiliyor muydu?. Hala konuşuyor, neyi konuşuyorsun, benim milletim seni bilir. Size soruyorum, sayın Baykal geldi mi buraya? Hayırdır buranın yolunu bilmiyor mu? Hala gelmedi mi? halla halla. Burası Türkiye değimli Türkiye'nin vilayeti değimli. E neden gelmiyorlar. Sayın Bahçeli de mi gelmedi mi? odamı buranın yolunu bilmiyor. Anlaşıldı bunlara birer eskort tahsis etmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Erdoğan MHP lideri Bahçeliye de yüklenerek, "Bakınız Bahçeli, bankaların boşaldığı günlere bu günlerden daha iyi diyor. Bir gecede 40 milyar dolar kaybettiğimiz günler bugünden daha iyi diyor. Bu paralar vatandaşımızın cebinden çıktı. Bu millet yamalı koalisyonları gördü. Onların saatleri o gün durduğu için bugün neler yapılıyor göremiyorlar. Bu millet onlara 5 yıllığına iktidar verdi, ancak 3.5 yıl kalabildiler. Bırakıp gittiler. Neden? Çünkü yönetmek ayrı bir şey güven istikrar ayrı bir şey. Baktılar hepten gidiyor. Düzce depreminde altta kaldılar ve imdada yetişemediler. Her şeyi bu depreme yükleyip 'Ondan bittik' dediler. Biz ise nerde bir deprem olduysa, anında gittik ve şehirler inşaat ettik. Çünkü iş bilenin kılıç kuşananın. Hortumlar kesildi. Onların döneminde bir yerlere hortumlar bağlanıyordu. Şimdi ihmal edilen her yarayı sarmak bizim bu ülkeye vicdan borcumuzdur. Tek bir şehrimizi nede bir tek insanı ayırabiliriz. Bu ülkedeki açık yaralardan beslenenler yıllarca, siyasetin çözmesi gereken meseleleri şalla örttüler. Milli, siyasi, ekonomi ve kültürel meseleleri çözemedikleri gibi kentlerimiz ve köylerimizin meselelerini çözemediler. Demokrasimizi sürekli yara alan ve sakatlanan demokrasi haline getirdiler. Dünya genelinde başlarını dik tutamadılar. Ama bakıyorsun bazen lokal olarak da çıkanlar oluyor. Bizden önce çok lider geldi. Batılı liderler karşısında el pençe divan durdular. Onları hatırlayın. Bu millete bu yakışır mıydı? Bunlar dış politika yaparken, diploması masalarında mahcup oturdular. Türkiye Cumhuriyeti adına konuştuklarını unuttular. Bu şerefli ve onurlu milleti dünyaya gösteremediler. Biz yeni bir siyaset getirdik. Bunun en büyük özelliği milletine halkına güvenmesidir. Bu millet esareti ret ediyor. Bu millet hür iradesi üzerinde hiçbir gölge istemiyor. Bu millet emanetine hak ettiği hizmeti istiyor. Suları aksın okulları açık hastanelerde hastası rehin alınmasın istiyor. Ah ne günler yaşadık. Bırakın hastaları ölüleri bile rehin aldılar. Kim MHP, DSP ANAP iktidarında" dedi.
Yeniden millet iradesinin tecelli etmesini istediğini ifade eden Erdoğan, "3 temel ilkemiz var hizmet, hukuk ve hürriyet. Biz çalışmamızı insana bakışımızı bunun üzerine bina ediyoruz. Başınızı iki eliniz arasına alarak değerlendirme yapmanızı istiyorum. Hiçbir dikili ağacı olmayanlar bu ülkede milliyetçilik yapıyor. Halkın hiçbir yarasına merhem olmayanlar, derdine derman olamayanlar, hatta halkın gelişim iradesi önünde duranlar, halkçılık yapıyorlar. Cumhuriyet nedir? cumhura saygısı olmayan Cumhuriyetçi olabilir mi? Millete saygısı olmayan milliyetçi olabilir mi? Bölgecilik yapıyorlar. Bu ülkede bölge siyaseti yapanlar var. Bunlar ayırımcılıktır. Bu demode siyaseti yapmaya devam ederseniz, ne siz, nede halk hayrını görebilir. Eğer AK Parti 81 ilin hepsinde Milletvekili çıkardıysa bunun bir anlamı vardır. Eğer varsa yaptıklarınızı anlatın. Yapacaklarınızı da inandırıcı olarak anlatın" diye konuştu.
Cumhuriyetin en büyük projesi olan GAP'a büyük önem verdiklerini ifade ederek, "2008 Mayıs ayında yeni bir eylem planı açıkladık. Başta GAP olmak üzere bölgesel projelerimizi 2013 sonuna kadar tamamlıyoruz. 73 ana eylem planı altında çok sayıda proje yer alıyor.b yapılacak her bir proje için gereken ödemeyi sağladık. GAP eylemlerindeki projeleri 14 buçuk katrilyon ek ödenek sunduk. Sulama havzasında olmasına rağmen yıllarca Suruç'a su getiremediler. Suyun yanı başında olmasına rağmen Suruç 40 yıldır susuz kaldı. Şimdi GAP eylem planı çerçevesin de buradaki projeleri tamamlayama başlıyoruz. Yarın Bozova'da temel atma töreni yapılacak. Şanlıurfa ve Suruç için bu son derece önemli, tarihi bir temel atmadır. Yarın projeler tamamlandığında 95 bin hektar alan suyla buluşacak. Dikkat ediniz 180 bin insanımız buradan ekmek yiyecek. Burada iş sahibi olacak. Artık GAP buradan yönetiliyor. Tarımın tarihte ilk kez yaptığı bu bölge dünyanın tarım ve tahıl merkezi olacak. Bunların yanı sıra dünyadan yatırımcılar gelip yatırımlar yapacak" diye konuştu.
Demokraside koltuk sevdasının olmaması gerektiğini de hatırlatan Erdoğan, "Bildiğiniz gibi ben belediye başkanlığhından, Başbakanlığa gelmiş bir kardeşinizim. Başbakanlık emanetini nasıl taşıdığımı tüm Türkiye iyi bilir. Demokrasinin yeniden başlayacağını ülke gündemini bildiğim gibi, buranın gündemini bilerek söylüyorum, Belediye başkanlığı yada seçimle gelinen her makamın, esas sahibi millettir. Bu ifadelerimi samimi olarak söylüyorum. Biz kardeşlerimle bunu iyi değerlendirerek karar vermenizi istiyorum. Yaratılanı sevdik yaratandan ötürü. Çünkü demokrasi gönül işidir. Demokrasi halkla bütünleşme işidir. Halkı severseniz oda sizi sever. Siz tepeden bakarsanız halk sizi sevmeye mecbur değil. Halkına tafra yapamayacak. Siyasetçi mütevazı olacak. Bizlere zaten tevazu yakışır. Neyin havasını atıyoruz. Hepimiz ölmeyecek miyiz? Ölünce 2 metre küpe gömmeyecekler mi? Benim boyum biraz uzunlardan bana biraz uzun gereke bilir. E ondan sonra hoca efendi ne diyecek, Cumhurbaşkanı, Başbakan niyetine demeyecek. Er kişi niyetine diyecek. gömecekler ve herkes gidecek. Bir daha gelen ya olur ya olmaz. Bayramdan bayrama gelirlerse öp başına koy. Bu kubbede hoş bir seda bırakacağız. Bir zamanlar başbakan vardı ve hizmet getirdi dedirtmek istiyoruz. Demokraside şuna inanacağız. Koltuğa yapışmak yok ve bunu bileceğiz. Demokraside saltanat yok, padişahlık krallık yok. Hepsi geride kaldı. Demokrasi demek mühür milletin elinde demektir. Kimse ama kimse seçimle geldiği bir makamı kendine zimmetli bir hak olarak göremez görmemelidir. Belediye başkanlığı gibi bütün makamların hepsi böyledir. Bakınız Türkiye bazı şehirlerinde önceki belediye başkanlarıyla devam ediyoruz. Bazılarıyla yenisiyle devam ediyoruz. Biz her şeyi tabi halkımıza açıklayamıyoruz. Bazı gerçekler var. Siyaset bir takım oyunudur. Bireysel yada ferdi olarak yapılmaz. Eğer buna kalırsanız yaya kalırsınız. O kente de hizmet veremezsiniz.
Bugün geldiğimde kentin bazı bölgelerinde 'Beni yalnız mı sandınız' gibi bir şeyler yazılmış. Kusura bakmasın beyefendi kendini yalnızlığa itmiş. Bu trenden inen bir daha bu trene binemez. Bunu böyle bileceğiz. Çünkü bu takım oyunudur. Belediye Başkanı olduğunda bu partiyle oldun, neden o zaman da bağımsız aday olmadın. Adama sormazlar mı? Şimdi sen tek başına aday oldun. Yarın belediye gurubu kimle oluşturacaksın? Peki bundan sonra ki desteği ve kaynağı nerden bulacaksın. Ben inanıyorum ki Şanlıurfalı kardeşim, bu oyuna gelmeyecek. Şimdi diyormuş ki, 'Ben çok seviyorum başbakanı, kazandıktan sonrada AK Partiye geçeceğim' Kusura bakma böyle bir şey olmaz. AK Parti treninden inen bir daha binemez. Hiçbir siyasi rakibim için incitici bir şey söyleyemem. Lütfen kimse nezaketimizi istismar etmesin. Bu seçimde adayımız Mehmet Oymak'tır bu yola böyle devam edeceğiz. Şimdiden hayırlı olsun diliyorum" şeklinde konuştu.
Şanlıurfa'da yapılan hizmetlere de değinen Başbakan Erdoğan, "Şanlıurfa'da her şey, yerel yönetimle olmadı. Eğitim alanında çocuklarımızın okuması için yardımlar yapıyoruz. Kız erkek ayırım yapmadan çocuklarınızı okula göndereceksiniz. Gereken bütün yardımlar öğrencilerimiz için bire bir yardımlar yapıyoruz. Şanlıurfa'da 447 trilyon eğitimde yardım yaptık. Eskiden sabah namazında gider hastanede eczane kuyruğunda beklerdik. Yarısını alır yarısını alamazdık. 84 trilyon sağlık yatırımı yaptık. Toplu konutta projelerimiz tamamlanırsa Şanlıurfa'da 6 bin 571 konut yapmış olacağız. Yeni bir adım daha atıyoruz. Toplu konut idaresi 45 metre karelik daireler yapacağız. Peşinat yok 20 yıl vadeyle ayda 100 TL taksitle yapacağız. Şanlıurfa'da 154 trilyon sosyal yardımlaşma yardımları yaptık. Tarım alalında Şanlıurfa'ya 1 katrilyon 945 trilyon yatırım yapılmıştır" dedi.
Diğer Haberler