Çıktığın yolda bugün yelken açık yapayalnız.

Gözlerin arkaya çevrilmeyecek pervasız.

Yürü hür maviliğin bittiği son hadde kadar.

İnsan âlemde hayal ettiği kadar yaşar.

Yahya Kemal’in İstanbul üzerine yazdığı deniz adlı şiirini Başbakanımızın sesinden dinlemek şiire de ayrı bir güzellik katıyor…

Başbakanımızın açıklayacağı çılgın projeyi kendi ağzından duymak için İstanbul’un tüm ilçe teşkilatlarının yanı sıra Basınımızın güzide! Temsilcileri de İstanbul kongre merkezini doldurdular…

Başbakanımız Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan salona “ Büyük Usta” sloganları eşliğinde girdi.

Konuşmasına Alpaslanın, Fatih Sultan Mehmet’in, Mimar Sinan’ın kurup gerçekleştirdiği hayalleri anlatarak başlayan Başbakanımız çılgın projesini anlatmadan önce 2002 den bu güne kadar yaptığımız hizmetleri anlattı.

Aslında anlattıkları “ Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.” Türünden bir giriş gâh oldu.

2002 den bu güne kadar yaptıklarımızı zaten başkaları hayal bile edemezlerdi.

Sayın Başbakanımız herkesin merakla beklediği çılgın projesini açıklamadan evvel Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in İstanbul için yazdığı;

Ruhumu eritip bir kalıpta dondurmuşlar.

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim.

O benim zaman mekân aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız. Suyu telli pulludur.

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, onda ermiş misale.

Ve kavuşmuş rüyalar onda, onda misale.

Gecesi sümbül kokan.

Türkçesi bülbül kokan

İstanbul…İstanbul…

Sadece projenin etüt çalışmasının iki yıl süreceğini söyleyen Başbakanımız spekülasyon olmaması için projenin tam yerini açıklamadı.

                       “İŞTE ÇILGIN PROJE”

Konuşmasına Projeyi açıklamak için devam eden Sayın Başbakanımız “ İstanbul boğazından geçen tankerlerin tehlike yaratması, denizin kirlenmesine neden olması ve boğazın güzelliğini bozması bu projenin gelişmesine neden olmuştur.

Milletim bana Başbakanlığı layık gördükten sonra Ulaştırma bakanımla, Büyük Şehir Belediye başkanımla zaman, zaman helikopterle İstanbul’un üzerinde ne yapabiliriz diye dolaştık. Türkiye bu projeyi uygulayacak güce erişmiştir diyerek adımımızı attık. Şu anda Anadolu ve Rumeli yakası olarak ikiye ayrılan İstanbul iki yarımada hüviyetinde. Karadeniz den Marmara’ya açacağımız kanal ile iki yarımada ve bir adadan oluşacak. Bu proje çok boyutlu bir projedir. Enerji, ulaştırma, bayındırlık, eğitim ve istihdam projesidir. Bu Proje İstanbul’u ve çevresini, tabiatı, denizi, yeşili hayvan ve bitki yaşamını koruma projesidir.” Diyerek projenin önemini dile getirdi.

Haber: Ercüment Göy